Kahraman Türk ordumuzun Çanakkale Cephesi’nde verdiği mücadele yalnızca Türk tarihinin değil bütün dünya tarihinin dönüm noktası oldu.
Yedi düvelin ülkemizi karabasanlar gibi sardığı bir dönemde tarihi bir zafere imza atan kahraman ordumuz, Çanakkale’de imkansızı başararak bir zafere imza attı.
Çanakkale Cephesi’nde alınan bu galibiyet dünya ülkelerinin güç dengelerini değiştirmiş ve yüce Türk milletinin belirleyici ve yönlendirici gücünü bir kere daha ortaya koymuştur.
Çanakkale Zaferi; ülke topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun eşsiz bir destanıdır.
Türk tarihinin en büyük zaferlerinden biri olan 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin bu yıl 106. yıl dönümünü coşkuyla kutlayacağız.
Mustafa Kemal’in bu cephedeki başarısı, Milli Mücadele Dönemindeki liderliğini de ortaya çıkaracaktır.
Kahraman Türk ordusu, bu zaferiyle dünyayı şaşkına çevirmiştir. Çanakkale Cephesi’nin Anadolu halkına verdiği azim, umut ve kararlılık Kurtuluş Savaşı’nın meşalesini de ateşlemiştir.
Akif’in Çanakkale Şehitleri şiirinde de kahraman askerimizin mücadelesi dile getirilmişti:
Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar…
O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i..
. Bedr’in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi…
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
“Gömelim gel seni tarihe!” desem, sığmazsın.
Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab…
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
Çanakkale ruhunu kaybetmemek dileğiyle…